...TÜRKİYE'NİN EN LEGAL PAYLAŞIM PLATFORMU...




ChatLaq Forum'a hoşgeldiniz! Forumumuzdan Tam Olarak Yararlanabilmek İçin Lütfen Üye Olun , Sadece 10 Saniyenizi Ayırarak Forumumuza Uye Olabilirsiniz ...

Eğer mevcut bir üyeliğiniz varsa lütfen alttaki "Üye Girişi" bağlantısına tıklayın. Üye değilseniz ChatLaq Forum'u kullamaya hemen başlamak için lütfen aşağıdaki Kayıt Ol Butonuna Tıklayın üyelik formunu doldurun ve "Gönder" tuşuna basın.
...TÜRKİYE'NİN EN LEGAL PAYLAŞIM PLATFORMU...




ChatLaq Forum'a hoşgeldiniz! Forumumuzdan Tam Olarak Yararlanabilmek İçin Lütfen Üye Olun , Sadece 10 Saniyenizi Ayırarak Forumumuza Uye Olabilirsiniz ...

Eğer mevcut bir üyeliğiniz varsa lütfen alttaki "Üye Girişi" bağlantısına tıklayın. Üye değilseniz ChatLaq Forum'u kullamaya hemen başlamak için lütfen aşağıdaki Kayıt Ol Butonuna Tıklayın üyelik formunu doldurun ve "Gönder" tuşuna basın.
...TÜRKİYE'NİN EN LEGAL PAYLAŞIM PLATFORMU...
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

...TÜRKİYE'NİN EN LEGAL PAYLAŞIM PLATFORMU...

Paylaşımın Türkiye'deki Tek Veliahtı
 
Kayıt OlAnasayfaLatest imagesAramaGiriş yap

 

 Fıkra Arşivi (DERLEME) devamı...

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Kont
Forum Asistanı
Forum Asistanı
Kont


Mesaj Sayısı : 1984
Yer : ChatLaq.FoRuM.St
Yaş : 28
Lakap : Ayıboğan
Erkek

Fıkra Arşivi (DERLEME) devamı... Empty
MesajKonu: Fıkra Arşivi (DERLEME) devamı...   Fıkra Arşivi (DERLEME) devamı... Icon_minitimeC.tesi Şub. 28, 2009 5:25 pm

Alış-Veriş
Eski İstanbul'da bir yaptığı veresiye alış verişlerde pek borcunu ödemeyen bir memur varmış. Bir gün bir alışverişteyken çarşıyı denetleyen belediye başkanı adı Mehmet olan bu adama da hal hatır sormuş:
- Ooo Mehmet Efendi nasılsın?
- İyi alış veriş yapıyorum. Bu cevap üzerine ağzı Mehmet Efendi'den yanan dükkan sahibi hemen atılmış:
-Vallahi efendim şu ana kadar yalnızca aldı. Çok şükür daha bir şey verdiğini pek görmedik.

-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

İddia
Nasreddin Hoca, bir gün eşeğiyle odun getirir. Hava da cok sıcak olduğundan hem kendisi hem eseği kan ter içinde kalırlar. Hoca odunları indirir, yerleştirir. Karısına:
- Hatun, eşek cok yoruldu, onu bir yemleyiver, diye seslenir.
Karısıda o gün yorgun olduğundan:
- Efendi, benim işim var, sen yemleyiver, der.
Hoca sıcaktan iyice bunalmış vaziyette kendini minderin üzerine atar.
- Olmaz! Hiç halim yok, veremem, sen ver der.
Eşeğin yemini sen vereceksin ben vereceğim derken iş kızışır. Epeyce tartışırlar. En sonunda Hoca:
- Pekala! Öyleyse aramızda bahse tutuşalım. Kim önce konuşursa eşeğe o yem versin. Anlaştık mı? der.
Karısı teklifi kabul eder. İkisi de birer köşeye çekilirler. Az sonra kadın, el işini alarak komşuya gider. Hoca birşey diyemez. Aradan biraz zaman geçer. Eve bir hırsız girer. Hoca'yı görünce kaçacak olur. Ama Hoca'dan hiç ses ve tepki gelmediğini anlayınca kaçmaktan vazgeçer. Ortalıkta ne var ne yoksa koca bir çuvala doldurur. Hoca'nın gözleri önünde çuvalı yüklenerek evden çıkar. Karısı epey zaman sonra eve girip evin halini görür. Eşyaların yerinde yeller esmektedir. Telaşla:
- Bu ne hal? Efendi! diye çiğlik atar.
Hoca yattığı yerden doğrularak:
- Haydi bakalım Hatun, bahsi kaybettin. Eşeğin yemini sen vereceksin! der.

-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Mutlu Bebek
İki gey birlikte yaşamaktadır. Her şey çok iyi gitmekte oldukça iyi geçinmektedirler. Sonunda evlenmeye karar verirler. Evlilikleride oldukça mutludur ancak tek bir dertleri vardır oda çocuk sahibi olamamak. Bu onları yiyip bitirmektedir. Birgün akıllarına bir fikir gelir kiralık bir anne bulacaklar spermlerini birleştirerek mikroenjeksiyon yöntemi ile hamile bırakacaklardır. Operasyon gerçekleşir ve bebeklerinin doğumunu beklemeye başlarlar. Doğum günü gelmiştir ve her ikiside heyecanla hastane koridorunda beklemektedir. Sonunda hemşire gelir ve
-"müjde nur topu gibi bir oğlunuz oldu" diyerek mutlu haberi verir. Çok heyecanlanan gey ler bir an önce bebeklerini görmek isterler ve yeni doğan bebeklerin olduğu bölüme hemşire ile birlikte giderler. Fakat bütün bebekler feryat figan ağlamakta ancak bir bebek mutluluktan uçarcasına gülücükler atmaktadır. Heyecanla hemşireye bebeklerinin hangisi olduğunu sorduklarında hemşire
- "gülen bebek sizinki" der. Şaşıran geyler "nasıl olur bütün bebekler ağlarken bizim bebeğimiz gülüyor" hemşire
- "kıçındaki dereceyi çekeyim siz ozaman görün ağlamak nasıl oluyor."

-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Meraklı Deve
Genç deve annesine sormuş
-"Anne niye bizim ayaklarımız bu kadar büyük?"
Anne cevap vermiş:
-"Çölde kuma batmamak için."
Genç deve tekrar sormuş:
-"Peki kipiklerimiz niye bu kadar gür.
Anne tekrar cevap vermiş:
-"Çölde kum fırtınalarında kum kaçmasın diye."
Merakı yatışmamış olan genç deve bir soru daha sormuş:
-"Bizim niye hörgüçlerimiz var."
Anne deve sabırla yanıtlamış :
-"Çölde çok uzun süre susuz idare edebilmek için suyu hörgüçlerimizde depolarız."
Sonunda dayanamayan genç deve sormuş :
-"Peki biz bu hayvanat bahçesinde ne işimiz var?"

-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Kırşehirli Muavin
Bir kamyonun şoförü Nevşehirli, muavini de Kırşehirli'ymiş. Bir gün kamyona 6 metre yüksekliğinde yük yükleyip yola çıkmışlar. Bir süre sonra yüksekliği 5 metre olan bir köprüden geçeceklermiş. Kırşehirli muavin sağa sola bakınmış, Nevşehirli şoföre "Trafik yok, geç ağbi" demiş.
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Yolunacak Kaz
Cok soguk bir kis gunu padisah, tebdil'i kiyafet gezmeye karar vermis.Yanina basvezirini alip yola cikmis. Bir dere kenarinda calisan yasli bir adam gormusler.. Adam elindeki derileri suya sokup, doverek tabakliyormus. Padisah, ihtiyari selamlamis.
" Selamunaleykum ey pir'i fani..."
" Aleykumselam ey serdar'i cihan..." Padisah sormus.
" Altilarda ne yaptin ?"
" Altiya alti katmayinca, otuz ikiye yetmiyor..." Padisah gene sormus.
" Geceleri kalkmadin mi ?"
" Kalktik...Lakin, ellere yaradi..." Padisah gulmus.
" Bir kaz gondersem yolar misin ?"
" Hem de ciyaklatmadan..." Padisahla basvezir adamin yanindan ayrilip yola koyulmuslar. Padisah basvezire donmus.
" Ne konustugumuzu anladin mi ?"
" Hayir padisahim..." Padisah sinirlenmis.
" Bu aksama kadar ne konustugumuzu anlamazsan kelle ni alirim." Korkuya kapilan basvezir, padisahi saraya biraktiktan sonra telasla dere kenarina donmus. Bakmis adam hala orada calisiyor..
" Ne konustunuz siz padisahla..." Adam, basveziri soyle bir suzmus.
" Kusura bakma. Bedava soyleyemem. Ver bir yuz altin soyleyeyim.." Basvezir, yuz altin vermis.
" Sen padisahi, serdar'i cihan, diye selamladin. Nereden anladin padisah oldugunu.."
" Ben dericiyim. Onun sirtindaki kurku padisahtan baskasi giyemezdi.." Vezir kafasini kasimis.
" Peki, altilara alti katmayinca, otuz ikiye yetmiyor ne demek..." Adam, bu soruya cevap vermek icin de bir yuz altin daha almis.
" Padisah, alti aylik yaz doneminde calismadin mi ki, kis gunu calisiyorsun, diye sordu. Ben de, yalnizca alti ay yaz degil, alti ay da kis calismazsak, yemek bulamiyoruz dedim." Vezir bir soru daha sormus...
" Geceleri kalkmadin mi ne demek ?" Adam bir yuz altin daha almis. " Cocuklarin yok mu diye sordu..Var, ama hepsi kiz. Evlendiler, baskasina yaradilar, dedim..." Vezir gene kafasini sallamis.
" Bir de kaz gonderirsem dedi, o ne demek..." Adam gulmus.
" Onu da sen bul..."
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Borsa
Köylünün biri eşşeğini satmaya karar vermiş.50 milyon fiyat biçmiş. Herkes itiraz etmiş bu yüksek fiyata. Derken başka bir köylü razı olmuş ve satın almış. Satan köylünün akşam gözüne uyku girmemiş, demek ki var bir hikmeti de eşşeği satın aldı demiş. Ertesi sabah sattığı kişiye gidip 75 milyon teklif etmiş. Tekrar satın aldığı eşşek bu sefer diğer köylüyü rahatsız etmiş. Sabahı sabah edip ilk sahibine 125 milyon verip tekrar almış. Bu böyle devam etmiş.
-Birgün meydanda müthiş bir kalabalık bağıra bağıra bir eşşeğin etrafında toplanmışlar. Bir yabancının dikkatini çekmiş ve eşşeğin fiyatını sormuş; 995 milyon cevabını alınca: Olur mu be! En fazla 20 milyon eder demiş. Bir Köylü hemen itiraz etmiş:
-Abi sen ne diyorsun!Var ya bu eşşek 1 Milyar direncini geçti mi 1.5 Milyara kadar yolu var...

-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Oscar
Atlas Okyanusu'nda giden geminin kaptanı gemide olan bütün herkesi güverteye çağırmış. Herkes gelince
-Size bir iyi bir kötü haberim var.
Önce hangisini söyliyeyim.
Herkes: "İyi" demiş.
-13 dalda oscar kazanacağız.

-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Yüzbaşı
Bir Astsubay'la bir gözü takma Yüzbaşı aynı bekar lojmanında birlikte kalıyorlardı. Yüzbaşı her gece yatmadan takma gözünü çıkartır su dolu bir bardağa koyar sabah tekrar yerine takardı. Sıcak bir Yaz akşamı gece yarısı Astsubay susadı,el yordamıyla sehpadaki bardağı kaptı bir dikişte yuvarladı oda ne..suyla birlikte gözüde yutmuştu.Astsubay farkına vardı ama artık iş işten geçmişti. Ertasi gün sabah sporundan sonra Astsubay tuvalete gitme ihtiyacı duydu .Koşar adımla tuvate gitti pantolonunu sıyırdı başladı ıkınmaya fakat mümkün değildi bir türlü rahatlayamıyordu.Onun ıkınma sesini duyan tuvalet nöbetcisi er telaşlandı nazikçe kapıyı tıklattı..
-Komutanım yardımcı olayım.. Astsubay can havliyle kapıyı açtı,
-Bak oğlum şurada ne var bir türlü s...çamıyorum deyip er'e doğru döndü. Er eğilip bakar bakmaz hazırola geçti ve selam durdu.Bunu gören Astsubay sinirlendi,
- Ne selam durdun evladım diye bağırdı..
Asker yanıtladı; -Nasıl selam durmayım Komutanım içeriden Yüzbaşım bakıyor......

-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Denize girmek yasak
Bir grup İngiliz, Amerikan ve Türk gemiyle yolculuk ediyorlarmış. Birden şiddetli bir fırtına kopmuş. Geminin batacağını anlayan kaptan hemen yolculara koşup gemiyi boşaltmalarını istemiş. Fakat kimse buna inanmayarak kendini denize atmayı kabul etmemiş. Bir süre sonra bütün yolcuların ölüm tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu gören kaptan hemen bir tayfasını çağırmış. "Git bir de sen dene onları gemiden atlamaya ikna etmeyi" demiş. Tayfa gitmiş ve kısa bir süre sonra geri dönmüş. Kaptan merakla sormuş:
-Eee, noldu?
-Hepsi atladılar efendim.
Kaptan çok şaşırmış:
-Nasıl olur, daha demin kıllarını bile kıpırdatmamışlardı. Ne dedin onlara?
-Çok kolay. İngilizlere "Sizin gibi soylu insanlar batmak üzere olan bir gemide olmamalılar" dedim.
Amerikalılara deniz suyunun insan vücudu için çok faydalı olduğunu söyledim.
-Peki ya Türklere ne dedin?
-Onlara da "Denize girmek yasak! " dedim.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://errorcode06.forum.st
The Juggernaut
Global Moderatör
Global Moderatör
The Juggernaut


Mesaj Sayısı : 231
Yer : Underground
Yaş : 28
Lakap : SirGrayWolf
Erkek

Fıkra Arşivi (DERLEME) devamı... Empty
MesajKonu: Geri: Fıkra Arşivi (DERLEME) devamı...   Fıkra Arşivi (DERLEME) devamı... Icon_minitimePerş. Nis. 16, 2009 7:15 pm

:D Oscar iyiydi..
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://errorcode06.forum.st
 
Fıkra Arşivi (DERLEME) devamı...
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Fıkra Arşivi (DERLEME)
» Fıkra Arşivi (POLİTİKA) devamı...
» FIKRA ARŞİVİ - BU ARŞİVİ SAKLAYIN !!!-
» Fıkra Arşivi (KARADENİZ)
» Fıkra Arşivi (SARIŞIN)

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
...TÜRKİYE'NİN EN LEGAL PAYLAŞIM PLATFORMU... :: EĞLENCE :: Komik Fıkralar-
Buraya geçin: