...TÜRKİYE'NİN EN LEGAL PAYLAŞIM PLATFORMU...




ChatLaq Forum'a hoşgeldiniz! Forumumuzdan Tam Olarak Yararlanabilmek İçin Lütfen Üye Olun , Sadece 10 Saniyenizi Ayırarak Forumumuza Uye Olabilirsiniz ...

Eğer mevcut bir üyeliğiniz varsa lütfen alttaki "Üye Girişi" bağlantısına tıklayın. Üye değilseniz ChatLaq Forum'u kullamaya hemen başlamak için lütfen aşağıdaki Kayıt Ol Butonuna Tıklayın üyelik formunu doldurun ve "Gönder" tuşuna basın.
...TÜRKİYE'NİN EN LEGAL PAYLAŞIM PLATFORMU...




ChatLaq Forum'a hoşgeldiniz! Forumumuzdan Tam Olarak Yararlanabilmek İçin Lütfen Üye Olun , Sadece 10 Saniyenizi Ayırarak Forumumuza Uye Olabilirsiniz ...

Eğer mevcut bir üyeliğiniz varsa lütfen alttaki "Üye Girişi" bağlantısına tıklayın. Üye değilseniz ChatLaq Forum'u kullamaya hemen başlamak için lütfen aşağıdaki Kayıt Ol Butonuna Tıklayın üyelik formunu doldurun ve "Gönder" tuşuna basın.
...TÜRKİYE'NİN EN LEGAL PAYLAŞIM PLATFORMU...
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

...TÜRKİYE'NİN EN LEGAL PAYLAŞIM PLATFORMU...

Paylaşımın Türkiye'deki Tek Veliahtı
 
Kayıt OlAnasayfaLatest imagesAramaGiriş yap

 

 Fıkra Arşivi (POLİTİKA)

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Kont
Forum Asistanı
Forum Asistanı
Kont


Mesaj Sayısı : 1984
Yer : ChatLaq.FoRuM.St
Yaş : 28
Lakap : Ayıboğan
Erkek

Fıkra Arşivi (POLİTİKA) Empty
MesajKonu: Fıkra Arşivi (POLİTİKA)   Fıkra Arşivi (POLİTİKA) Icon_minitimeC.tesi Şub. 28, 2009 5:38 pm

Kolay Ameliyat
Büyük bir hastahane de 5 meşhur cerrah oturmuş hangi meslekten olan insanları ameliyat etmenin kolay olduğuna dair sohbet ediyorlarmış. İlk cerrah;
"Ben" demiş "Muhasebecileri, hesap uzmanlarını ameliyat etmeyi severim. İçlerini açtığım zaman her şey numaralıdır, iş kolay olur" İkincisi;
"Doğru ama" demiş "Elektrikçilerin, elektronikçilerin ameliyatı daha kolay olur. Her şey ayrı, ayrı renktedir" Üçüncü cerrah;
"Siz bir de kütüphanecileri, arşivcileri görün. Her sey alfabetik sıradadır, onun için onların ameliyatı çok kolay olur" Dördüncüsü;
"İnsaatçıların ameliyatı da pek kolay olur" demiş.
"Üstelik onlar iş bittikten sonra içeride parçalar, yabancı maddeler kalmasına alışıktırlar" Sonuncu cerrah;
"Arkadaşlar" demiş "Siz her halde hiç politikacıyı ameliyat etmediniz. Onları kalbi, yürekleri yoktur. İçleri bomboştur. Beyinleri de öyle. Üstelik kafaları ile popoları birbirlerinin yerine takılabilinir"

------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Mantıklı Karar
Güneydoğu'da 15 yıl süren çatışmalı ortam; doğrusuyla, düzmecesiyle, abartısıyla binlerce hikayeye kaynaklık etmiştir. İşte bu binlerce hikayeden biri de şöyle rivayet edilir. Bir TV kanalında bir PKK itirafçısı geçmişini anlatmaktadır. Muhabir: 'Anlat bakalım, yasadışı-bölücü-terör örgütü ile nasıl tanıştın?' İtirafçı başlar anlatmaya: ' Bir gece pekakalılar bizim köye gelmiştir. Duymuşuzdur. Birden kapı vurulmuştur: taak taak takk.. Açmışız biz de. Bakmışım ki anarşitler. Bana demiştir ki; bize yemek vereceksin, ekmek,su vereceksin, yardım edeceksen yataklık edeceksen yani ha! Yook demişim, olmaz demişim, siz hayınsınız, anarşitsiniz, bölücüsünüz, size ekmek su yok.. O zamaan anayı vururuk demişlerdir. Yine benden yardım yok... Anayı vurmuşlardır. Sonra gene gelmişlerdir anarşitler, demişlerdir bize yardım edeceksin, ekmek, su... Demişim yok... Babayı da vurmuşlardır. Ertesi gün gene gelmişlerdir... Bize yardım, yoksa karıyı vururuk, yok demişim, karı da gitmiştir. Sonra çocuklar..... Herkes ölmüştür. Ben evde bir başıma düşünürem bir gece... Yine kapı çalmıştır... Takkk takkk takkk!. Açmışım kapıyı, onlar! Demişlerdir ki bize yardım edeceksin, ekmek su vereceksen...Ben demişim, size yardım yok,siz hayınsınız... Bana demişler ki; yoksa seni vururuk...! Biraz düşünmüşüm, bana mantıklı gelmiştir, kabul etmişim... İşte böyledir....

------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Sana koysunlar!
Fahrettin Kerim Gökay, İstanbul Belediye Başkanlığı zamanında fırınları geziyormuş. Kendisine, ağzı oldukça bozuk bir fırıncı pasta ikram etmiş. Fahrettin Bey, şöyle bir tadına bakmış ve sormuş:
"Hımmm!... Çok güzelmiş, ne kattın buna?"
Fırıncı gülümseyerek yanıtlamış:
"Sana koydum efendim!"
Fahrettin Bey, bu söz üzerine pastadan bir lokma daha almış ve devam etmiş:
"Ben de bütün fırıncılara söyleyeyim de, hepsi Sana koysunlar!..."

---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Bağdat mı?
Clinton bir gün Bağtada gider, Saddam'ın karşısına oturur. Bir bakar ki Saddamın koltuğunda 2 tane düğme var ve bunlar ne diye sorar;
SADDAM: Bak göstereyim birincisine basmış alttan bir el cıkmış clintonu gıdıklamaya baslamıs saddam güler ikinci dugmeye basmıs bir el cıkıp clintona vurmaya baslamıs saddam kahkahalara boğulmus. Peki demis clinton haftayada bizim oraya amerikaya bekleriz. Bu kez Saddam amerikaya gider. Clintonun masasında 2 dügme. Saddam sormuş bunlar ne ise yarar
Clinton: Kak göstereyim der düğmenin birine basar clinton baslar gülmeye saddam saskın ne oldu diye... Clinton ikinci düğmeyede basar clinton gülmekten ölecek durumdadır. Biraz sonra saddam musade ister derki:
Ben artık bağdata geri döneyim clinton: Bağdat ? ne Bağdatı ??

------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Suikastçiler
Yeltsin içkiden ölmüş. Yöneticiler kara kara düşünüyorlarmış halka bunu nasıl açıklarız diye ve çözümü bulmuşlar. Halka Yeltsinin bir suikasta kurban gittiğini açıklamışlar. suikasçıları da açıklamışlar.
1. Jonny Walker
2. JB
3. Jack Danielson

------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Öldükten sonra
Rusya'da torunu babaannesine sormuş. "Lenin nasıl biri?" Babaanne " Çok iyi biriydi bize ekmek verdi" demiş. Torun "Peki Brejnew nasıl biriydi?" Babaanne "Çok kötüydü çok insan öldürdü ve bizi ekmeksiz bıraktı" Torun "Peki Yeltsin nasıl?" Babaanne " Eee daha bilmiyoruz. Öldüğü zaman öğreniriz."


------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------Çince
Rus devlet başkanı Brejnev Amerika'yı ziyaret ettiğinde Ford'un davetlisi olarak Beyaz sarayda davet edilmişti. Ziyaretin ertesi sabahı Ford Brejnev'e geceyi nasıl geçirdiğini sordu: Çok iyi uyudum ve ilginç bir rüya gördüm. Yaa ne gördünüz? Beyaz sarayda komünist bayrağının dalgalandığını gördüm. Brejnev'in bu cevabına Ford karşılık vermedi. Bir yıl sonra Ford'da Rusya'ya ziyarete gitti. Sabah olunca Brejnev ona nasıl uyuduğunu sordu.Ford: İyi uyudum ve ilginç bir rüya gördüm. Ne gördünüz? Kremlin'de komünist bayrağı dalgalanıyordu. Brejnev pek memnun olmuştu.Ford devam etti: Ama bayrakta acaip yazılar vardı. Ne yazıyordu ne yazıyordu? Vallahi okuyamadım zira yazılar Çince idi


------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Sayın Başkan
Bütün bebekler aynı sayıda hücreden oluşurlar. Embriyodaki hücreler 9 ay boyunca gelişerek çeşitli organları oluştururlar. Sorun erkek bebeklerin oluşmasında çıkar.. Hücre sayısı aynı olduğuna göre, o önde sallanan alet nasıl oluşacak. Bilim adamları araştırma yapmışlar ve erkek üreme organını oluşturan hücrelerin nerden geldiğini bulmuşlar.. Beyinden.. Yani erkeğin beyin hücrelerinden bir bölümü asağılara göç edip, erkek cinsel organını oluşturuyorlar. Boylece kız çocuklar erkek çocuklardan daha akıllı uslu oluyorlar. Çocuklar ergenlik çağına gelince sorun daha da büyüyor. Çocuk büyüdükçe sadece beyinleri arasındaki fark büyümüyor, düşünme merkezleri de değisiyor. Kadın başı ile düşünürken, erkek düşüceleri bir ölçüde, aşağılara göç etmiş eski beyin hücrelerinde oluşuyor. Tabii sorunun büyüklüğü erkekten erkeğe değişiyor. Bazı erkeklerde aşağı göç eden beyin hücresi sayısı az. Bunlar hemen tüm mental kapasiteye sahip ama, cinsellik açısından çok sıkıcı adamlar oluyorlar. Bunlara tıp dilinde "Cumhuriyetçi" deniyor.. Bazılarında daha çok beyin hücresi aşağı iniyor.. Tip dilindeki isimleri, "Demokratlar!.." Çok ender olarak hemen tüm beyin hücreleri aşağı göç etmiş erkekler var. Bunlara da "Sayın Başkan" diyoruz!..

------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Uyanık Eco
Birgün A.Necdet Sezerle Ecevit avrupada bir konseye katılıyorlar bizimkiler tam yemeğe başlayacaklar ecevitin gözü sezere takılıyor sezer o anda vay be ne güzel kaşık bunu semraya götürsem iyi sükse yaparım deyip kaşığı cebine indiriyor bunu gören ecevit içinden ulan bunu rahşan semrada görürüse oda ister deyip bitane araklamaya karar veriyor tabi konseyde herkesin önünde bir çan var kaşığı buna vurunca konuşma sırası sana geçiyor ecevit tam kaşığı alacak kaşık çana çarpıyor bunu üzerine ecevit bizi davet ettiniz sağolun deyip olayı kapatıyor tam tekrar davranıyor yine çarpıyor yine yine derken ecevit sinirleniyor son bidefa daha alacakken yine çarpıyor bu sefer ecevit diyorki: Bakın size bir sihirbazlık yapacam şimdi şu kaşığı göüyorsunuz dikkatli bakın şimdi bunu alıyorum cebime indiriyorum bakın sezerin cebinden çıkıyor

------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Akıllı Eşek
Milletvekilinin biri bir köyu gezerken, bağlı olduğu değirmeni döndüren bir eşek görmüş.
Yanındaki köylüye sormuş;
Bu eşeğin boynundaki zil ne işe yarıyor ?
Efendim, demiş köylü, o zil sustuğunda eşeğin durduğunu anlıyorum. Müdahale edince tekrar harekete başlıyor.
Akıllıca ,demiş vekil peki eşek olduğu yerde durupta başını sağa sola sallarsa nereden anlayacaksın durduğunu?
Anlayamam ama, ne gezer efendim sizin gibi akıllı eşek buralarda

------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Devlet Sırrı
İşsizdi, parasızdı, kalacak yeri, yiyecek ekmeği, iki satır muhabbet edebileceği bir arkadaşı da yoktu. Nerden geldiği bilinmez "Küçükistan Ceza Kanunu" diye bir kitap geçmişti eline bir gün onu okuyarak vakit geçiriyordu ki "Ülke başbakanına hakaret etmenin cezası altı ay" kitabı ve gözlerini kapattı.
"Hem bütün hırsımı ondan alırım, hem bütün gazeteler, televizyonlar benden söz eder meşhur olurum, hemde altı ay ekmek elden su gölden yiyecek, yatacak derdim olmadan çiçek gibi kışı geçiririm." diye düşündü.
Ertesi gün mitinge gitti, Küçükistan Başbakanı konuşurken milletin arasından fırlayıp bütün gücüyle bağırmaya başladı.
- İnbe başbakan, inbe başbakan ! Güvenlik kuvvetleri hemen müdahale edip yaka paça götürdüler. Ertesi gün mahkemeye çıktı, şahitler dinlendi, savunması alındı. Hakim kararı açıkladı.
- Sanığın suçu sabit görüldüğünden yirmi sene altı ay hapsine karar verilmiştir.
Birden gözleri karardı ayakta sendeledi, sonra kendini toparladı, ve haykırdı :
- İtiraz ediyorum hakim bey, Küçükistan Ceza Kanunu'nun şu maddesinin şu bendine göre başbakana hakaret sadece altı ay, bir yanlışlık var bu işte !
Hakim acıyan gözlerle adama baktı ;
- Haklısın oğlum, başbakana hakaret altı ay fakat devlet sırrını açığa vurmak yirmi sene.

------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Klasik ve Karizmatik
Çok eskilerde türkiyede yaşayan vatandaşımız uzun senler yurt dışında kaldıktan sonra bir arkadaşıyla konuşuyormuş...türk siyaseti ve siyasetçileri hakkında..
telefonda sormuş
- eskiden çok karizmatik bir adam vardı ismi ecevitdi ve bir de çok klasik bir politikacı olan birisi vardı..demirel..şimdi ne oldu onlara neler yapıyorlar diye
bizimkisi cevaplamış
- ikisi de duruyor..ikisi de başımızda hala...yanlız bitakım değişiklikler oldu..birinin karizması gitti "tik" i kaldı...diğeri ise klasiği gitti "*ik" i kaldı...onunla da anamızı belledi..biz de ona "baba" diyoruz artık ...

------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Demi Moore'ın cezası
Masal bu ya, Demirel ölmüş, öbür dünyaya gidince kendisine ceza olarak çok çok çirkin bir kadın vermişler ve bu dünyada hayatını bununla geçireceksin demişler. O da kaderine boyun eğmiş. Ama birde gezerken ne görsün, karşıda Ecevit yanında Demi Moore'la beraber değil mi?. Çok sinirlenmiş ve Şeytana çıkıp bunun bir haksızlık olduğunu söylemiş. Şeytanda ' Eh ! ne yapalım senin cezan böyle, Ecevit'e gelince o da Demi Moore'ın cezası

------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Sana
Fahrettin Kerim Gökay, İstanbul Belediye Başkanlığı zamanında fırınları geziyormuş. Kendisine, ağzı oldukça bozuk ve muhalif bir fırıncı pasta ikram etmiş. Fahrettin Bey, şöyle bir tadına bakmış ve sormuş:
"Hımmm!... Çok güzelmiş, ne kattın buna?"
Fırıncı gülümseyerek yanıtlamış: "Sana koydum efendim!"
Fahrettin Bey, bu söz üzerine pastadan bir lokma daha almış ve:
"Ben de bütün fırıncılara söyleyeyim de, hepsi Sana koysunlar."

------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Aptal milletvekili
Birgün bir amerikalı milletvekilini bir odaya almışlar ve sormuşlar:
'-karınmı yoksa devletinmi.'
amerikalı düşünmeden cevaplamış:
'-devletim.'
ordakiler:
'-o zaman al şu tabancayı git yan odadaki karını vur.'
adam sıkılmış terlemiş ve sonunda dayanamıyarak:
'-yapamayacağım.' demiş.
daha sonra bir türk milletvekilini
aynı odaya almışlar.aynı soruyu sormuşlar:
'-karınmı yoksa milletinmi?'.
millet vekili hiç düşünmeden:
'-devletim' demiş
'-o zaman al şu tabancayı git yan odadaki karını vur.'
odadan önce bir silah sesi sonra bir cam sesi gelmiş.çıkınca sormuşlar:
'-ne oldu.'
'-sizin verdiğiniz silah kurusıkı çıktı bende karıyı camdan aşağı attım.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://errorcode06.forum.st
 
Fıkra Arşivi (POLİTİKA)
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Fıkra Arşivi (POLİTİKA) devamı...
» FIKRA ARŞİVİ - BU ARŞİVİ SAKLAYIN !!!-
» Fıkra Arşivi (DERLEME)
» Fıkra Arşivi (KARADENİZ)
» Fıkra Arşivi (SARIŞIN)

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
...TÜRKİYE'NİN EN LEGAL PAYLAŞIM PLATFORMU... :: EĞLENCE :: Komik Fıkralar-
Buraya geçin: